Türkiye’nin En İyi Online İngilizce Eğitim Sistemi Konuşarak Öğren’den Ücretsiz Konuşma Dersi Almak İçin Tıklayın !
Climb İkinci ve Üçüncü Hali

Climb 1. Hali
Climb fiili ”tırmanmak” anlamına gelmektedir. Climb fiilinin kullanımı ile ilgili örnekler aşağıdaki gibidir.
Climb 1. Hali Örnekler
- She fell to the ground when she climbed upstairs to the park
Parkta üst kata tırmandığında yere düştü.
- She tried to climb a tree but fear of heights prevented her.
O bir ağaca tırmanmaya çalıştı ama yükseklik korkusu onu engelledi.
- I’ve been trying to climb to the highest tier of the class for a very long time.
Ben çok uzun zamandır sınıfının en yüksek rütbesine tırmanmaya çalışıyorum.
Climb 2. Hali
Climb fiili kurallı bir fiildir ve ikinci hali ”climbed” olur. Climb fiilinin ikinci halinin kullanımı ile ilgili örnekler aşağıdaki gibidir.
Climb 2. Hali Örnekler
- He thought that if he climbed higher than he already was, he would be more respected.
Zaten olduğundan daha yükseğe tırmanırsa daha saygı duyulacağını düşünüyordu.
- Since the bicycle she wanted from her family was too big, she climbed the bike and it made everyone laugh.
Ailesinden istediği bisiklet çok büyük olduğu için bisiklete tırmandı ve bu herkesi güldürdü.
- I climbed the tree to watch the football game more comfortably but I almost fell and broke my leg.
Futbol oyununu daha rahat izlemek için ağaca tırmandım ama neredeyse düşüp ve bacağımı kırıyordum.
Climb 3. Hali
Climb fiili kurallı bir fiildir ve üçüncü hali ”climbed” olur. Climb fiilinin üçüncü halinin kullanımı ile ilgili örnekler aşağıdaki gibidir.
3. Hali Örnekler
- He had already climbed up the ladder and slid down the handrail while her mother was screaming.
Annesi çığlık atarken zaten merdivene tırmanmış ve trabzanlardan kaymıştı.
- I had already climbed the hill when he called me not to do but I didn’t tell him that I already did.
Beni yapmamam için aradığında tepeye çoktan tırmanmıştım fakat ona tırmandığımı söylemedim.
- As a result of my efforts I have climbed to a higher level which I deserved many years ago.
Çabalarımın bir sonucu olarak, yıllar önce hak ettiğim daha yüksek bir seviyeye tırmandım.