Türkiye’nin en iyi online İngilizce eğitim sistemi olan Konuşarak Öğren’den ücretsiz konuşma dersi almak için tıklayın !
Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Bar Dialogues / Bar Diyalogları
Ordering a Drink – İçecek siparişi
- A: Bartender, could I have a drink?
- (Barmen, bir içki alabilir miyim?)
- B: Yes, what can I get you?
- (Evet, size ne getireyim?)
- A: I’d like a whiskey .
- (Bir viski istiyorum.)
- B: Certainly sir, Do you have any preferences on the whiskey?
- (Tabii ki efendim, herhangi bir viski tercihiniz var mı?)
- A: Hmmm, what’s that bottle over there?
- (Hmm, oradaki şişe nedir?)
- B: That’s Jack Daniel’s – aged 12 years.
- (O, 12 yıllık bir Jack Daniel’s.)
- A: That sounds good.
- (Kulağa hoş geliyor.)
- B: I’ll get that straight away.
- (Hemen getiriyorum.)
- A: What a day! My feet are aching!
- (Ne gündü ama! Ayaklarım feci ağrıyor.)
- B: Did you have a busy day?
- (Yoğun bir gün müydü?)
- A: Yes, I had to walk all over town to get to meetings. I’m exhausted.
- (Evet, toplantılara katılmak için tüm şehri yürümek zorunda kaldım. Çok yorucuydu.)
- B: I’m sorry to hear that, sir. Here’s your drink. That should help.
- (Bunu duyduğuma üzüldüm. İşte içkiniz. Size yardımcı olacaktır.)
- A: That’s what I needed. Much better. Could I have a stir stick?
- (Buna ihtiyacım vardı. Şimdi daha iyi. Bir karıştırma çubuğu alabilir miyim?)
- B: Coming up… Here you are.
- (Geliyor. İşte burada.)
- A: Thanks.
- (Teşekkürler.)
Ordering a Drink 2 – İçecek siparişi 2
- A: Do you have mixed drinks there?
- (Burada karışık içecekler var mı?)
- B: We can make a number of mixed drinks at our bar.
- (Barımızda bir çok karışık içecek yapabiliriz.)
- A: I am not sure what I want. Do you have any house specials?
- (Ne istediğimde emin değilim. Özel bir öneriniz var mı?)
- B: Actually, we are famous for our Cuervo Gold margaritas.
- (Aslında bizim Cuervo Gold Margarita’mız ünlüdür.)
- A: That sounds good! Please bring me one of those.
- (Kulağa hoş geliyor. Bana bir tane getirir misin lütfen?)
- B: Can I prepare your drink on the rocks, or would you prefer it blended?
- (Buz üzerine dökerek hazırlayabilir miyim yoksa karıştırılmış mı tercih edersin?)
- A: I would like it blended.
- (Karıştırılmasını isterim.)
- B: Salt or no salt?
- (Tuzlu mu tuzsuz mu?)
- A: No salt, please.
- (Tuzsuz lütfen.)
Happy Hour – Mutlu Saat
- A: What can I get you?
- (Size ne getirebilirim?)
- B: Hi. What beer do you have on tap ?
- (Merhaba, hangi fıçı biralarınız var?)
- A: Miller and Foster’s.
- (Miller ve Foster.)
- B: I’ll have a Foster’s, please. Can I run a tab?
- (Foster alayım lütfen. Daha sonra ödeyebilir miyim?)
- A: No, you’ll have to pay as you go.
- (Hayır, giderken ödüyorsunuz.)
- B: No problem. How much do I owe you?
- (Sorun değil. Borcum ne kadar?)
- A: $3 dollars, please.
- (3 dolar, lütfen.)
- B: Wow! That’s cheap!
- (Vay, ucuzmuş.)
- A: It’s happy hour. Draught beer is half price until 8:00 PM.
- (Bu mutlu saat. Fıçı bira akşam 8’e kadar yarı fıyatına.)
- B: Great! Do you have any snacks?
- (Harika. Atıştırmalıkların var mı?)
- A: Certainly, here are some peanuts and some savory crackers, and a napkin.
- (Elbette, burada biraz fıstık, tuzlu krakerler ve bir peçete var.)
- B: Thanks.
- (Teşekkürler)
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren