Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Jim Morrison ingilizce sözleri arasında en popüler ve anlamlı olan sözleri sizler için derledik ve Türkçe’ye çevirdik. Jim Morrison sözlerini ve Türkçe anlamlarını aşağıdan inceleyebilirsiniz.
- “People are afraid of themselves, of their own reality; their feelings most of all. People talk about how great love is, but that’s bullshit. Love hurts. Feelings are disturbing. People are taught that pain is evil and dangerous. How can they deal with love if they’re afraid to feel? Pain is meant to wake us up. People try to hide their pain. But they’re wrong. Pain is something to carry, like a radio. You feel your strength in the experience of pain. It’s all in how you carry it. That’s what matters. Pain is a feeling. Your feelings are a part of you. Your own reality. If you feel ashamed of them, and hide them, you’re letting society destroy your reality. You should stand up for your right to feel your pain.”
“İnsanlar kendilerinden, kendi gerçekliklerinden korkuyorlar; en çok duygularını. İnsanlar aşkın ne kadar büyük olduğundan bahsediyorlar, ama bu saçmalık. Aşk acıtır. Duygular rahatsız edici. İnsanlara ağrının kötü ve tehlikeli olduğu öğretilir. Hissetmekten korkuyorlarsa sevgiyle nasıl başa çıkabilirler? Acı bizi uyandırmak içindir. İnsanlar acılarını saklamaya çalışırlar. Ama yanılıyorlar. Acı, radyo gibi taşınacak bir şeydir. Gücünüzü acı deneyiminde hissediyorsunuz. Her şey onu nasıl taşıdığınızdır. Önemli olan bu. Acı bir duygudur. Duygularınız sizin bir parçanızdır. Kendi realiteniz. Onlardan utanıyorsanız ve onları saklıyorsanız, toplumun realitenizi yok etmesine izin veriyorsunuz. Acınızı hissetme hakkınız için ayağa kalkmalısınız. ”
- “The most important kind of freedom is to be what you really are. You trade in your reality for a role. You trade in your sense for an act. You give up your ability to feel, and in exchange, put on a mask. There can’t be any large-scale revolution until there’s a personal revolution, on an individual level. It’s got to happen inside first.”
“En önemli özgürlük türü gerçekte olduğunuz şeydir. Bir rol için realitenizde ticaret yaparsınız. Bir hareket için duyularınızı alıyorsunuz. Hissetme yeteneğinizden vazgeçersiniz ve karşılığında bir maske takarsınız. Bireysel düzeyde kişisel bir devrim olana kadar büyük ölçekli bir devrim olamaz. Önce içeride olmalı. ”
- “Expose yourself to your deepest fear; after that, fear has no power, and the fear of freedom shrinks and vanishes. You are free.”
“Kendinizi en derin korkunuza gösterin; bundan sonra korkunun gücü yoktur ve özgürlük korkusu daralır ve kaybolur. Özgürsün.”
- “A friend is someone who gives you total freedom to be yourself-and especially to feel, or not feel. Whatever you happen to be feeling at any moment is fine with them. That’s what real love amounts to – letting a person be what he really is.”
“Arkadaşınız, kendiniz olmak ve özellikle hissetmek ya da hissetmemek için size tam özgürlük veren kişidir. Her an hissettiğiniz her şey onlarla iyi. Gerçek aşkın anlamı budur – bir kişinin gerçekte olduğu gibi olmasına izin vermek. ”
- “Where’s your will to be weird?”
“Garip olmak için gerekli iraden nerede?”
- “The future is uncertain but the end is always near.”
“Gelecek belirsiz ama son daima yakın.”
- “It may have been in pieces, but I gave you the best of me.”
“Parçalanmış olabilir, ama sana en iyisini verdim.”
- “I think of myself as an intelligent, sensitive human being with the soul of a clown which always forces me to blow it at the most important moments.”
“Kendimi her zaman beni en önemli anlarda uçurmaya zorlayan bir palyaço ruhuna sahip akıllı, hassas bir insan olarak düşünüyorum.”
- “A friend is someone who gives you total freedom to be yourself.”
“Arkadaş, sana kendin olmak için tam özgürlük veren biri.”
- “You feel your strength in the experience of pain.”
“Gücünü acı deneyiminde hissediyorsun.”
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren