Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
İşyerinde kullanılan İngilizce cümleler daha çok telefon görüşmelerinde olsa da, yabancılarla birlikte çalışılan ofis ortamlarında karşılıklı İngilizce konuşmalar geçer. Bir İngiliz’le sabah mesai başlangıcından akşam iş çıkışına kadar işle ilgili genel olarak neler konuşuluyor, işyeri İngilizce diyaloglarında hangi kalıplar kullanılıyor hemen inceliyoruz.
Aşağıdaki kelimelerin bir kısmı, Türkçe ifadeler içinde bile zaman zaman kullanılmakta, Türkçeleşmiş durumdadır. Ancak genel olarak, her seviyeden profesyonel için faydalı bir işyeri İngilizcesi terimleri listesi hazırladık.
İşyeri İngilizcesi
Good morning-Günaydın
Is it possible for us to have a meeting today?-Bugün toplantı yapmamız mümkün mü?
What is the subject?-Konu nedir?
I’d like to head the project we walked about yesterday-Dün konuştuğumuz projeyi ben üstlenmek istiyorum
Ok, why no?-Tamam neden olmasın?
Can we talk about the details of Project in the meeting?-Toplantıda proje detaylarını görüşebilir miyiz?
Let’s get going-Haydi başlayalım
We are working on the new rpoject-Yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz
Its’s been nice to talk to-Sizinle konuşmak güzeldi.
I have to leave-Gitmem gerek
It’s getting late-Geç oldu
I would like to file a complaint-Bir şikâyette bulunmak istiyorum
İşyeri odaklı İngilizce terimler
To sum up-Özetler
If we go back-Geri dönecek olursak
Let me describe..-.. Tanıtmama izin verin
Recommend-Tavsiye etmek
I’m convinced-Ben ikna oldum
Lead to-Neden olmak
Stable-Sabit
Fluctuate-Dalgalanmak
On the whole-Her şeyi düşünerek, bütünü ile
To elaborate-Detaylandırmak, genişletmek
In addition-İlave olarak
Possible-Mümkün
Impossible-Mümkün değil
Improbable-Olası değil
Probably-Muhtemelen
We regret to..-üzülerek
I have good news-İyi haberlerim var
Before beginning-Başlamadan önce
We have some reservations-Bazı şüphelerimiz var
You might be right-Haklı olabilirsiniz
Exactly-Kesinlikle, aynen
Actually-Aslında
Do we agree?-Aynı fikirde miyiz/katılıyor muyuz?
Please go ahead-Devam edin lütfen
Will you let me finish?-Bitirmeme izin verir misiniz?
Listen to me, please-Beni dinle lütfen
Shall we proceed onto the next subject?-Bir sonraki konuya geçebilir miyiz?
That’s another subject-O başka bir konu
This is a minor issue-Bu küçük bir mesele
Where were we?-Nerde kalmıştık?
Wee can’t all speak at once-Hepimiz aynı anda konuşamayız
That’s not right-Bu doğru değil
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren