Türkiye’nin en iyi online İngilizce eğitim sistemi olan Konuşarak Öğren’den ücretsiz konuşma dersi almak için tıklayın !
Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Konuşarak Öğren'i Ücretsiz Deneyin
Q ile başlayan İngilizce kelimeler ve anlamlarını aşağıda sıraladık. 1000 adet en çok kullanılan q harfi ile başlayan İngilizce kelime listesi;
- qua:olarak, sıfatıyla
- quack:dırdır, dırdır etmek, ördek gibi bağırmak, ördek sesi, sahte, sahte doktor, şarlatan, şarlatanlık yapmak, uydurma, vakvak, vakvak etmek, yalan, yalancı, zevzeklik
- quackery:sahte doktorluk, şarlatanlık
- quad:avlu, çeyrek daire, dairenin dörtte biri, dördüzlerden biri, dört ayaklı, dört telli kablo, dörtgen, dörtlü, dörtlü sarmak, dörtlü yapmak
- quadrangle:avlu, avluyu çevreleyen binalar, dörtgen
- quadrangular:dört köşeli, dörtgen biçiminde
- quadrant:çemberin dörtte biri, çeyrek daire, dairenin dörtte biri, oktant
- quadraphonic:dört sesli, dörtlü, kuadrafonik
- quadrat:katrat
- quadrate:dördül, dört köşeli, uydurmak, uymak
- quadratic:dörtgen gibi, ikinci dereceden, ikinci dereceden denklem, kareli
- quadrature:dördülleme, dördün, kare yapma, kareleme
- quadrennial:dört sene süren, dört senede bir olan olay, dört yıl süren olay, dört yılda bir olan, dört yıllık
- quadrilateral:dörtgen, dörtkenarlı, dörtkenarlı şekil
- quadrille:dört çiftle yapılan dans, kadril, kadril müziği
- quadrillion:katrilyon, onbeş sıfırlı rakam, yirmi dört sıfırlı rakam
- quadripartite:dört parçalı, dört taraflı, dörtlü
- quadrivalent:dört değerli
- quadrophonic:dört sesli, dörtlü, kuadrafonik
- quadruped:dört ayaklı
- quadrupedal:dört ayaklı
- quadruple:dört, dört katı, dört katına çıkarmak, dört misli, dört misli artmak, dörtlü
- quadrupled:dört katına çıkarmak, dört misli artmak
- quadruplet:dördüz, dördüzlerden biri, dörtlü, dörtlü grup
- quadruplets:dördüzler
- quadruplex:çift yönlü telgraf gönderici alet, çift yönlü telgraf sistemine ait, dört katlı
- quadruplicate:dört kopye yapmak, dört misli, dört nüsha yapmak, dört taneden biri, dörtle çarpmak, dörtlemek
- quaff:büyük yudumlarla içmek, kafaya dikmek, kana kana içmek
- quag:batak, bataklık, çıkmaz
- quaggy:bataklık gibi, bataklıklı, vıcık vıcık
- quagmire:batak, bataklık, çıkmaz
- quail:bıldırcın, cesaretini kaybetmek, korkmak, korkuya kapılmak, ümitsizliğe kapılmak, umudunu yitirmek, ürkmek
- quaint:acayip, antika, eski ve hoş, ilginç
- quaintness:antikalık, hoşluk, ilginçlik
- quake:deprem, sallanmak, sarsılmak, sarsıntı, titreme, titremek, zelzele
- quaker:bubi tuzağı, siyah albatros
- quaking:sarsılma, titreme, titreyen
- qualification:ehliyet, kısıtlama, minimum katılım sermayesi, niteleme, nitelik, sınırlama, vasıf, yeterlik
- qualifications:ehliyet, kısıtlama, minimum katılım sermayesi, niteleme, nitelik, sınırlama, vasıf, yeterlik
- qualified:belgeli, kaliteli, kısıtlı, nitelikli, şartlı, vasıflı, yeterli, yetkili
- qualifies:finale çıkmak, hafifletmek, hakkını vermek, karakterize etmek, kısıtlamak, kısmak, nitelemek, nitelendirmek, şart koymak, seçmelerde kazanmak, sınırlamak, su katmak, tanımlamak, yeterli hale getirmek, yeterlik kazanmak, yetki vermek
- qualify:finale çıkmak, hafifletmek, hakkını vermek, karakterize etmek, kısıtlamak, kısmak, nitelemek, nitelendirmek, şart koymak, seçmelerde kazanmak, sınırlamak, su katmak, tanımlamak, yeterli hale getirmek, yeterlik kazanmak, yetki vermek
- qualifying:niteleyici
- qualitative:kalitatif, nitel, niteleyici, nitelik
- quality:asalet, bünye, cins, kabiliyet, kalite, mizaç, nitelik, önermenin niteliği, özellik, ses kalitesi, ses rengi, soyluluk, vasıf, yapı, yetenek
- qualm:bulantı, endişe, huzursuzluk, mide bulantısı, vicdan azabı, vicdan rahatsızlığı
- qualmish:mide bulandırıcı, midesi bulanmış, tiksindirici, vicdanen rahatsız, vicdanına kulak veren
- qualms:bulantı, endişe, huzursuzluk, mide bulantısı, vicdan azabı, vicdan rahatsızlığı
- quandary:ikilem, kararsızlık, kuşku, tereddüd
- quanta:kuantum, miktar, pay, tutar
- quantification:miktar belirtmesi
- quantify:miktar belirtmek
- quantitative:kantitatif, miktar, nicel, sayısal
- quantity:miktar, nicelik, sayı
- quantize:nicelemek, sayısal olarak belirtmek
- quantum:hisse, kuantum, miktar, nicem, pay, tutar
- quarantine:izole etmek, karantina, karantinaya almak, tecrit etmek
- quark:kuramsal zerre
- quarrel:ağız kavgası, anlaşmazlık, atışma, atışmak, bozuşma, çekişmek, hırgür, kavga, kavga etmek, kavgalı olmak, küsmek, tartışma
- quarreling:çekişme
- quarrelling:çekişme
- quarrels:ağız kavgası, anlaşmazlık, atışma, atışmak, bozuşma, çekişmek, hırgür, kavga, kavga etmek, kavgalı olmak, küsmek, tartışma
- quarrelsome:geçimsiz, huysuz, kavgacı
- quarrelsomeness:kavgacı yapı, kavgacılık
- quarries:araştırmak, av, baklava şeklinde cam, karo, maden, taş ocağı, taş ocağı açmak, taş ocağından çıkarmak, tuzağa düşürülen kimse, yontma yapı taşı
- quarry:araştırmak, av, baklava şeklinde cam, karo, maden, taş ocağı, taş ocağı açmak, taş ocağından çıkarmak, tuzağa düşürülen kimse, yontma yapı taşı
- quarrying:ocaktan taş çıkarma, taşçılık
- quarrystone:ocak taşı, taş ocağı taşı
- quart:dörtlü, eskrimde dördüncü duruş, galonun dörtte biri, kuartet
- quartan:dört günde bir olan
- quarterback:idare etmek, oyunu yöneten oyuncu, sevketmek
- quartered:araziyi köşe bucak aramak, asker yerleştirmek, dörde bölmek, dört parçaya bölmek, geceletmek, konaklatmak, yerleştirmek
- quarterfinal:çeyrek final, çeyrek final karşılaşması
- quartering:araziyi köşe bucak aramak, asker yerleştirmek, dörde bölmek, dört parçaya bölmek, geceletmek, konaklatmak, yerleştirmek
- quarterly:çeyrek, üç ayda bir, üç ayda bir çıkan dergi, üç ayda bir olan, üç aylık, üç aylık bülten
- quartermaster:levazım subayı, serdümen
- quartern:çeyrek ölçek, dört librelik somun, ölçeğin dörtte biri
- quarters:ikametgâh, kalacak yer, karargâh, kışla, konut, ordugâh, yatacak yer
- quartet:dört sesli parça, dörtlü, kuartet
- quartette:dört sesli parça, dörtlü, kuartet
- quartile:dördün, kartil
- quartz:kuvars
- quash:bastırmak, bozmak, ezmek, feshetmek, haşat etmek, iptal etmek, kaldırmak, reddetmek
- quashed:bastırmak, bozmak, ezmek, feshetmek, haşat etmek, iptal etmek, kaldırmak, reddetmek
- quashing:bastırmak, bozmak, ezmek, feshetmek, haşat etmek, iptal etmek, kaldırmak, reddetmek
- quasi:benzeri, güya, sanki, sözde, yarı
- quassia:acıağaç, kavasya
- quaternary:dördüncü çağ, dördüncü çağa ait, dört, dört elementli, dörtlü, dörtlü bileşik, son jeolojik zaman
- quatrain:dört mısralık şiir parçası, dörtlük, kıta
- quatrefoil:dört parçalı yaprak, dört yapraklı şekil
- quaver:sekizlik nota, sesi titretme, sesini titretmek, titremek, tril, tril yapmak
- quavering:sesini titretmek, titremek, tril yapmak
- quay:iskele, rıhtım
- quayage:iskele parası, rıhtım ücreti, rıhtımda boş yer
- quayside:rıhtım, rıhtım yanı
- quckly:çabucak, çabuk, hızla, şipşak, tez
- quean:kuran
- queasiness:aşırı titizlik, bulantı, kılı kırk yarma, mide bulantısı, zor beğenirlik
- queasy:aşırı titiz, çabuk bulanan, hassas, kusacak gibi, kusturucu, mide bulandırıcı, midesi bulanmış, tatsız, zor beğenen
- queen:dam, homoseksüel, kız, kraliçe, kraliçe yapmak, nonoş, sevgili, sultan, top, vezir, vezir çıkmak, vezir yapmak
- queenlike:görkemli, kraliçe gibi, kraliçelere lâyık
- queenly:görkemli, görkemli biçimde, kraliçe gibi, kraliçelere lâyık
- queerness:acayiplik, tuhaflık
- quell:bastırmak, teskin etmek, yatıştırmak
- quelled:bastırmak, teskin etmek, yatıştırmak
- quelling:bastırmak, teskin etmek, yatıştırmak
- quench:ağzını tıkamak, bastırmak, dindirmek, gidermek, kırmak, söndürmek, su vermek, sulamak
- quenched:ağzını tıkamak, bastırmak, dindirmek, gidermek, kırmak, söndürmek, su vermek, sulamak
- quenching:söndürme, su verme
- quenchless:geçmez, giderilemez, sönmez
- quenelle:balık köftesi, köfte
- queries:kuşku, kuşkulanmak, sorgu, sorgulamak, sorguya çekmek, sormak, soru, soru işareti, soru işareti koymak, şüphe, şüphesi olmak
- querist:sorgulayan kimse, soru soran kimse, soruşturma yapan kimse
- quern:el değirmeni
- querulous:huysuz, mızmız, şikâyetçi, sızlanan, söylenen, yakınan
- query:kuşku, kuşkulanmak, sorgu, sorgulamak, sorguya çekmek, sormak, soru, soru işareti, soru işareti koymak, şüphe, şüphesi olmak
- quest:arama, aramak, araştırma, araştırmak, av izini aramak, bulmaya çalışma, soruşturma
- question:bilinmez, kuşku, kuşkulanmak, mesele, sorgu, sorgulamak, soru, soru sormak, sorular sormak, sorun, soruşturma, söz konusu, şüphe, şüphe etmek, tahkikat
- questionable:kesin olmayan, kuşkulu, şüphe uyandıran, tartışılabilir, tartışmaya açık
- questionary:anket, soru kâğıdı
- questioned:kuşkulanmak, sorgulamak, sorguya çekmek, soru sormak, sorular sormak, şüphe etmek
- questioner:çok soru soran kimse, sorgulayan kimse, soru soran kimse
- questioning:gensoru, soran, sorgulama, soru sorar gibi olan
- questionnaire:anket, soru kâğıdı, soruşturma
- questionnaires:anket, soru kâğıdı, soruşturma
- queue:at kuyruğu, dizi, kuyruğa girmek, kuyruk, saç örgüsü, sıra, sıra olmak
- quibble:baştan savma cevap, kaçamaklı cevap, kaçamaklı cevap vermek, kelime oyunu, kelime oyunu yapmak, kılı kırk yarmak, lafı çevirmek
- quibbler:kaçamaklı konuşan kimse, safsatacı, sözcük seçiminde dikkatli kimse
- quibbling:kelimelerle oynayan, kılı kırk yaran, safsatalı, sözcük seçiminde dikkatli
- quicken:çabuklaştırmak, canlandırmak, canlanmak, hareketlendirmek, hayat bulmak, hayata döndürmek, hızlandırmak, hızlanmak, neşelendirmek, neşelenmek, uyandırmak
- quickened:çabuklaştırmak, canlandırmak, canlanmak, hareketlendirmek, hayat bulmak, hayata döndürmek, hızlandırmak, hızlanmak, neşelendirmek, neşelenmek, uyandırmak
- quickening:çabuklaştırmak, canlandırmak, canlanmak, hareketlendirmek, hayat bulmak, hayata döndürmek, hızlandırmak, hızlanmak, neşelendirmek, neşelenmek, uyandırmak
- quicker:hızlan!
- quickest:alevli, atik, çabuk, canlı, hassas, hayat dolu, hazır, hızla, hızlı, keskin, kıvrak, madenli, seri, sıcak, şipşak, süratli, tez, yaşayan
- quickie:bir dikişte içilen içki, çabucak yapılan şey, çabuk yapılan şey, hafifmeşrep kadın, kısa metrajlı film, kısa süren seks, şipşak
- quicklime:kalsiyum oksit, sönmemiş kireç
- quickly:çabucak, çabuk, hızla, şipşak, tez
- quickness:çabuk parlama, çabukluk, canlılık, hassaslık, hız, hızlı olma, keskinlik, kolay sinirlenme, sürat, tez canlılık, zindelik
- quicksand:batak, bataklık, bataklık kumu, çıkmaz, hareketli kum, kayan kum
- quickset:akdiken, çalıdan çit, çit çalısı
- quicksilver:civa
- quickstep:hareketli dans, hızlı adım, hızlı yürüme
- quickwitted:cin gibi, hazırcevap, kıvrak zekâlı, zeki
- quid:çiğneme tütünü, çiğnenen şey, pound, sterlin
- quiddity:esas, önemsiz konu, öz, özellik, safsata
- quidnunc:meraklı, meraklı taze
- quiescence:kafa dinleme, pasiflik, sessizlik, sükunet
- quiescent:durgun, hareketsiz, pasif, sakin, sessiz, uyuşuk
- quiet:asayiş, dindirmek, dingin, dinginlik, dinlendirici, dinme, durgun, gizli, gürültüsüz, hareketsizlik, huzur, huzur veren, huzurlu, kuytu, sakin, sakinleşmek, sakinleştirmek, sessiz, sessizlik, sükunet, susmak, susturmak, uslu, yatışmak, yatıştırmak
- quieted:dindirmek, sakinleşmek, sakinleştirmek, susmak, susturmak, yatışmak, yatıştırmak
- quieten:dindirmek, dinmek, sakinleşmek, susmak, susturmak, yatıştırmak
- quietening:dindirmek, dinmek, sakinleşmek, susmak, susturmak, yatıştırmak
- quietness:dinginlik, gönül rahatlığı, hareketsizlik, huzur, sakinlik, sessizlik, sükunet
- quietude:gönül rahatlığı, hareketsizlik, huzur, iç huzuru, sessizlik, sükunet
- quietus:aklama, hesabın kapanması, öldürücü darbe, ölüm, son, temize çıkarma
- quiff:alına düşen bukle, alındaki bukle
- quill:bobin, diken, fitilli dikmek, kamış flüt, makara, makaraya sarmak, mızrap, sert kuştüyü, tarçın kabuğu, tüy, tüy kalem
- quilt:içine yün doldurup dikmek, pamuk doldurup dikmek, yorgan, yorgan gibi dikmek, yorgan yapmak
- quilted:kapitone
- quilting:pamuk doldurup dikme, yorgan gibi dikme, yorgancılık, yorganlık malzeme
- quim:am, kadın cinsel organı, kuku, pıtış
- quin:beşizlerden biri
- quinary:beş rakamlı, beşli
- quince:ayva
- quincentenary:beşyüzüncü yıldönümü
- quincunx:beş noktanın düzeni
- quinine:kinin
- quinquennial:beş yıl süren, beş yılda bir olan, beş yıllık
- quinquennially:beş yılda bir, beş yıllık
- quins:beşizler
- quinsy:anjin, farenjit
- quint:beş nokta aralığı
- quintal:kental, yüz kiloluk kütle birimi
- quintessence:en özlü kısım, öz, özetin özeti, özünün özü
- quintessential:en özlü kısımla ilgili, özetin özeti ile ilgili
- quintet:beş çalgılı parça, beşli
- quintette:beş çalgılı parça, beşli
- quintuple:beş kat, beş katı, beş katına çıkarmak, beş misli, beşlemek
- quintupled:beş katına çıkarmak, beşlemek
- quintuplet:beşizlerden biri
- quintuplets:beşiz, beşizler
- quintuplicate:beş katı, beş misli artırmak, beşe katlamak, beşle çarpmak, beşlemek
- quip:dokunaklı söz, espri, espri yapmak, hazırcevap, iğneleme, iğnelemek, kaçamaklı söz
- quips:dokunaklı söz, espri, espri yapmak, hazırcevap, iğneleme, iğnelemek, kaçamaklı söz
- quire:kâğıt tabakası
- quirk:acayip hareket, acayiplik, beklenmedik olay, espri, hazırcevap, iğneleyici söz, kaçamak cevap, orijinallik, yazı süsü
- quirky:acayip, değişik, ilginç, kurnaz
- quirt:küçük kırbaç
- quisling:düşmanla işbirliği yapan kimse, vatan haini
- quit:arınmış, ayrılmak, bırakmak, bitmek, boşaltmak, çekilmek, çıkmak, içermeyen, istifa etmek, kurtulmuş, ödemek, paydos etmek, serbest, sona ermek, tahliye etmek, vazgeçmek
- quitclaim:dava hakkından vazgeçme, talebinden vazgeçme
- quite:bayağı, büsbütün, bütünüyle, elbette, epey, gerçekten, iyice, oldukça, pek, su katılmadık, tam olarak, tamamen
- quits:başabaş, berabere, fit olmuş, ödeşmiş
- quittance:aklanma, alındı, bedel, borcu kalmama, karşılık, makbuz, misilleme, temize çıkma
- quitter:çekilen kimse, dönek, istifa eden kimse, sözünden dönen kimse, yarı yolda bırakan
- quitting:ayrılmak, bırakmak, bitmek, boşaltmak, çekilmek, çıkmak, istifa etmek, ödemek, paydos etmek, sona ermek, tahliye etmek, vazgeçmek
- quiver:kubur, ok kılıfı, titreme, titremek, titreşmek
- quivered:titremek, titreşmek
- quivering:titremek, titreşmek
- quixote:don kişot
- quixotic:don kişot gibi, hayalperest, umutsuzca idealist
- quixotism:don kişotluk
- quiz:alay, bilgi sınama, bilgi yarışması, çok soru soran kimse, ilginç tip, kısa sınav, şaka, takılma, test
- quizmaster:soruları soran kimse, yarışma programı sunucusu
- quizzical:acayip, çok soru soran, garip, komik, meraklı, muzip, şakacı, tuhaf
- quod:bu, cezaevi, hapishane, ki, kodes
- quoin:çerçeve takozu ile tutturmak, dizgi çerçeve takozu, duvar köşesi, duvar köşesi örmek
- quoits:çember atma oyunu, halka, halka atma oyunu
- quondam:eski, önceki, sabık
- quorum:gerekli çoğunluk, nisap, yeterli çoğunluk
- quota:göçmen kontenjanı, hisse, kontenjan, kota, pay
- quotable:aktarılabilir, alıntı yapılabilir, fiyat koyulabilir, tekrarlanabilir
- quotation:aktarma, alıntı, cari fiyat, fiyatlandırma, geçerli fiyat, iktibas, maliyet belirleme, piyasa fiyatı, tekrarlama
- quote:aktarılan söz, aktarmak, alıntı vermek, alıntı yapmak, başkasının sözünü tekrarlama, fiyatlandırmak, piyasa fiyatını bildirmek, tekrar etmek, tırnak içine almak, yineleme, yinelemek
- quoted:tırnak içinde yazılmış, tırnak içine alınmış
- quoth:dedi, dedim
- quotidian:gündelik, günlük, her gün olan sıtma nöbeti, her günkü, önemsiz, sıradan
- quotient:bölüm
- quoting:aktarmak, alıntı vermek, alıntı yapmak, fiyatlandırmak, piyasa fiyatını bildirmek, tekrar etmek, tırnak içine almak, yinelemek
- quran:kuran
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren